Caroline Laurent Turunc – Gitmeyeceğim!

Gitmeyeceğim!

Yaprak yaprak, geçmişle gelecek arasında dolaştım.

Bütün yıllar su gibi akıp geçti, bütün geçmiş pınarlar dökülüp dağıldı yere.

Kollarım birbirine dolandı, ayaklarım büküldü.

Ne mutluluk, ne gülümseme, ne de mutsuzluk yüzümden aktı.

Kader gülmedi, sevdiğimin cennet bahçesinde tek bir çiçek bile açmadı.

Neşeli bir günden eser kalmamıştı.

Oysa insan, küçücük bir mutluluktan daha fazlasını ne isteyebilir ki?

Ah, ah. Sensiz, bensiz hayatın ne anlamı var?

Kader ağzımı kan gölüne çevirdi.

Kimseye, hiçbir şeye nasıl kızabilirdim ki?

Bilirsin ki, su olmadan nehir akmaz…

Kaderin gülümsemesi olmadan, sevdiğimin cennet bahçesinde rengarenk çiçekler açamaz.

Bütün bu acı tek bir cümleyle nasıl anlatılabilir?

Geçmişin acı dolu lanetlerini temizlemeden;

Sinekler hâlâ her kafanın üzerinde düşüncesizce vızıldarken,

Suçluyu aramanın ne faydası var? Her kafesten elini çekmenin ne faydası var?

Ah, ah, zavallı ruhum arafta asılı kalmış gibi.

Ne kadar çok düşünürsem, her yükseklikten o kadar çok düşüyorum.

Yoksa en büyük günahkâr ben miydim?

Sanki bütün dağlar çığlık çığlığa üzerime çökmüş gibiydi.

Öyleyse, ben değilsem, kafes değilse, asıl suçlu kimdi?

Belki de tek suç geçmişin kibirli dillerindedir,

anlamsız gözyaşlarını nehirlere dökenlerde, aşk gözlere düşerken…

Baharın hüznü her burnun ucundan yıllara fışkırmıştı.

Talihsizlikler kör bir pınar gibi okyanuslara aktı…

İsyan etmemek mümkün mü?

Söyle bana, mümkün mü?

Teyakkuzun yorgunluğu sönsün,
Gizli bir dünyanın sevinç seslerinde boğulsunlar…

Her aşk bahçesi çiçek açsın,
Üzüntüler ve yorgun yürekler güllerle dolana kadar çırpınsın,

Kuru dallardan ne hayır beklenebilir ki?

Mutluluk ve aşk her yerde yok olduğundan beri, hiçbir bülbül gül koklamadı.

Hiçbir yabancı gelip bülbüllerin gözlerini nazik bir elle silmemiştir.

Hangi duvara bir parça aşk, ruh veya mutluluk asılabilir?

Ey sevgili,

Kadere diyorum ki: Sessiz ol, kalk, keder tozunu silkele…

Ben her zaman seninleyim.

Sen mutluluk için yaratıldın, bu yüzden asla gelmeyeceğim deme. Ruhum uzun zamandır sessizce seni bekliyordu.

Dedi ki:

Kim hayatının geri kalanını beklentisiz paylaşmak ister ki?

Dedim ki:

Senin için burada kalacağım,

Gelgitleri aşan vahşi bir aşkla dolu kalbimin iskelesinde.

İsterlerse yıldızların parlaklığını söndürsünler, ta ki her zerrem eriyip gidene kadar.

Senin bir bakışın bile yolumu aydınlatmaya yeter.

Bahar buketleri uykularından uyanana kadar bekleyeceğim.

Bak, geride bıraktığım özlemi bırakıyorum,

Her şiddetli sonbahar rüzgarı kulaklarımda yankılansın.

Gitmeyeceğim; aşkımın azabının közleriyle yıkasınlar beni.

Gitmeyeceğim.

Gitmeyeceğim.

İşığın Şairi

11/09/2025-Paris

Müəllif: Caroline Laurent Turunc

P.S. Gel sevgili, …

Aşkı özlemle arayan birinin feryadı olduğu düşünülse de aslında bu çağın evreninin çöküşünü anlatan bir şiirdir.

#carolinelaurentturunc

CAROLİNE LAURENT TURUNÇ

CAROLİNE LAURENT TURUNC

YENİ KİTAB İŞIQ ÜZÜ GÖRÜB

ZAUR USTACIN YAZILARI


>>>> ƏN ÇOX OXUNAN HEKAYƏ <<<<

Mustafa Müseyiboğlu adına kitabxana

“ƏDƏBİ OVQAT” JURNALI PDF

“YAZARLAR”  JURNALI PDF

“ULDUZ” JURNALI PDF

“XƏZAN”JURNALI PDF

WWW.KİTABEVİM.AZ

YAZARLAR.AZ
===============================================

<<<< WWW.YAZARLAR.AZ və  WWW.USTAC.AZ >>>> 

Əlaqə: Tel: (+994) 70-390-39-93   E-mail: zauryazar@mail.ru

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir