Kalemimle aramda kısa bir sohbet… sessiz çığlıklar!
Ey zamanın ısısız gölgelerini kelimelere döken altın kalem, evrenin dayanılmaz acılarına neden bu kadar duyarsızsın?
Dışarıda yemyeşil bir cennet kokusu var ve kalbim ıssız bir ateşle yanıyor.
Kara bulutlar ve karanlık geceler neden durulmuyor ?
Yas tutan kadınlara neden siyah elbiseler giydirdiler ?
Sonra gece yarısının ışıklarını sopalarla dövmeye geldiler
Tüm uzak yerler yankılanan bir sessizliğe büründü.
Her yerde yaralı kartallar, tozlu yollar, yerde yatan çıplak insan bedenleri
Ey gümüş iplikle işlenmiş doğa
Önceki tüm gümüş işlemeli iplikleri geri sarın ve doğayı yeniden rengarenk ipliklerle nakşedin.
Belki güneş yeniden doğar
Ağaçların dallarına konan kuşların cıvıltıları yeniden duyulur.
Bereketli tarlalar, her esintide kuru bir yaprak gibi sallanan çorak çöllere dönüştü.
Tüm şehir sokakları yavaş hareket eden kaplumbağalara yenik düşüyor
Kavakların arasından akan berrak nehirlerden gelen sarı irin kokusu
Eskiden denizlerde herkese yetecek kadar tuz, tarlalarda un yapacak kadar buğday vardı.
Dağların eteğinde yemyeşil vadiler…
Karanlığı aydınlatan parlak yıldızlarla ay ışığı
Bu kara bulutların içine nasıl bu kadar vahşice düştük?
Karanlık her yerde hüküm sürüyor
Sanki bu dünyada sonsuza kadar yaşayacaklarmış gibi kibirli sesleriyle konuşan ikiyüzlü ev sahiplerinin karanlık sularına düştük.
Ey zulmün sultanı, ey sadece kendisi için hür bir dünya isteyen Tiran, esaret gömleğini bize ver, soğuk taşların üzerine oturalım.
Ama bilmelisiniz ki soğuk taşların üzerine oturmak bizi daha güçlü kılar.
İçimizde yaşayacak ve asla ölmeyecek ümidi besliyoruz
Biliyoruz Bütün faziletleri, âşıkları ve asaletleri bilen, gözleri ve sözleriyle yüreğimize dokunanları biliriz.
Onları her gece daha iyi tanıyoruz.
Bir gün gerçek ortaya çıkacak
Güzel kokulu pınarlar oluşacak ve en iyi sihirbaz aklın ve bilimin önünde eğilecek.
Yürüdüğümüz yolları ve geldiğimiz güneşi herkes bilecek
Bu dünya bir gün şiddetin kandan başka bir şey doğurmadığını öğrenecek.
Ve insan etinin asla yenemeyeceğini öğrenecektir.
Bütün insanlık derin bir uykuda olsa da
Şiddetli fırtına her yeri süpürecek
Sedef bulutlar baharın kokusuyla dolup taşacak
Tüm hayaller her taşın altında çiçekler gibi açacak
24/12/2022-Paris
MÜƏLLİF: CAROLİNE LAURENT TURUNC
PDF>>>ZAUR USTAC UŞAQ ŞEİRLƏRİ
PDF: >>>>> ZAUR USTAC “QƏLƏMDAR-2”
PDF>>> ZAUR USTAC “BB” KİTABI
>>>> ƏN ÇOX OXUNAN HEKAYƏ <<<<
ZAUR USTACIN SATIŞDA OLAN KİTABLARI
YAZARLAR.AZ
===============================================
<<<<<< WWW.USTAC.AZ və WWW.BİTİK.AZ >>>>>>
Əlaqə: Tel: (+994) 70-390-39-93 E-mail: zauryazar@mail.ru