Sessizlik kuşu en yüksek sesiyle çığlık attı…

Geç kaldığım bir yolculuğa çıkmak üzereydim

Sessizlik kuşu en yüksek sesiyle çığlık attı

Korku gözlerimden akıp yağmura karıştı

Aklıma daha önce hiç düşünmediğim farklı düşünceler geldi.

Gece yarısı aceleyle kapıyı çalan kimdi?

Atalarımın günahkar cehaleti
Neden yakınımda uluyor ve azap diyarının ovalarında rüzgar gibi esiyor?

Alacakaranlığın kanlı çukuruna
Yeşil topraklar diyarından gelen bilinmeyen adam kimdi?

Peki neden gelir gelmez güneşin sararmış altın rengi gölgelerine bakıyor?

Mevsimlerin kavşaklarından geçerken
Rüzgarlar onu buraya mı sürükledi?

binlerce sessiz kanarya
Boğazıma takılmış gibi hissediyorum

Keşke aşk her şeyi konuşabilseydi

Güneye ve doğuya bakan pencereden dışarı baktım ve özlemle dolu bir çift iri ela göz gördüm.

Yıllardır bu gözleri bekliyordum, uzun süre gözlerimi onlardan alamadım.

Siyah saçlı, ela gözlü adam bana doğru yürüyor, Mezopotamya’nın safir sokaklarının tozu hâlâ ayaklarında.

Sahra’nın çılgın akşamlarına doğru uzanan bin bir gece gibi

Rüzgarın devirmeye cesaret edemediği bir dağ gibi

Gökyüzü ve denizin birleşimi

Buluttan akan bir nehir
Ovada yetişen her otun çobanı

bilgeliğin ve yargının varlığı

Gökyüzündeki yıldızların altında kızıl deniz

Hayata dair iyi haberler getiren bir elçi
Sessizliğimin tüm renkleri

Sanki benim ruhum onun ruhuna yüzyıllar önce sahip olmuş gibi.

Sanki onun ruhu benimkine yüzyıllar önce sahip olmuş gibi.

O beni çok iyi tanıyor, ben onu çok iyi tanıyorum, bütün rüzgarlar tanıyor bizi.

Ey beni çiçeklendiren aşkın görkemi,

Adımı ve kalbimin anahtarını verdiğim adam

Ey kaybolan umutlarımın mutluluk kaynağı
Umut dolu gülüşünle erguvan ağaçlarına tomurcuk veren baharım

Elmacık kemiklerine hayran olduğum adam

Güneş batmadan, asker karıncalar yuvalarına dönmeden, göçmen kuşlar nervürlü dallarımda gecelemeden gel gel , seni çok özledim.

Sen kesinlikle tanrı değilsin/Kesinlikle şeytan değilsin
Aşkımızın bir hikayeyle bitmeyeceğini çok iyi biliyorum.

Parlak yalnızlıktaki bir kuşun sessizliği gibi sessizce yaklaş bana.
Bana ellerini ver
Sana yabancı olmayan ellerime dokun

Uzayan gölgen arzunun ve tutkunun salgılarını burnuma getirsin
Hüzün duvarının üzerinden geçen nefesin nefesimden geçsin

Tanrım, ne ağır bir gece, hiçlikle dolu
Sen ve ben ormanda saklanan korkunç uzun bir gölge gibiyiz

Gözyaşlarımızı kuru incir yapraklarının ardına saklamayalım, gözlerimizden akan her gümüş ve altın damlası susuz bakir toprakları sulasın.
Yüzyıllardır tenimin her kıvrımı senin tenine duyulan özlemle yanıyor.

Aşkının gelip beni çocukluğumun çemberinden çıkardığı günü unutalım. Dudaklarımdan gülümsemenin kaybolduğu, kalbimin göçlerinin kaldığı yeri unutalım.

Her bahar yeterince ayrı kalmadık mı?

Bak, çığlık atamıyorum
Günahla cehennem arasında sıkışıp kaldım

Sevgi dokunsun tenimize, saçlarımız birbirine yapışsın.
Göğüslerimiz mutluluktan çığlık atsın
Bilinmeyene doğru akalım,

Ruh’tan sonra beden birleşmeli ve saf kalan her şey
İhtiyaç sahiplerine dağıtılmalı

Dünyadaki acıların oğlu ve kızı olmalıyız
Vadilerin üzerinde uçan bir kartal sürüsü
Asla sonsuz uykuya dalmayan bir prens ve prenses
Bütün yanan mumların ışığını toplayan sonsuz bir ışık sürüsü

Mevsimlere giden her yolu aşkın en saf haliyle aşmalı, yokuşları defalarca tırmanmalı, ufuklara inmeli, tüm varoluş meşum ve vahşi gecemizin hazzıyla inlemeli.

Sen ve ben, biri bilgelik, diğeri sonsuzluk


25/05/2024-Paris

#carolinelaurentturunc

MÜƏLLİF: CAROLİNE LAURENT TURUNC

CAROLİNE LAURENT TURUNÇ

CAROLİNE LAURENT TURUNC

YENİ KİTAB İŞIQ ÜZÜ GÖRÜB

Mustafa Müseyiboğlu adına kitabxana

“ƏDƏBİ OVQAT” JURNALI PDF

“YAZARLAR”  JURNALI PDF

“ULDUZ” JURNALI PDF

“XƏZAN”JURNALI PDF

WWW.KİTABEVİM.AZ

YAZARLAR.AZ
===============================================

<<<< WWW.YAZARLAR.AZ və  WWW.USTAC.AZ >>>> 

Əlaqə: Tel: (+994) 70-390-39-93   E-mail: zauryazar@mail.ru

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir