Yıkansın insanlık, kirinden arınsın. Kutlu olsun dostluk, bolluk bereket ve beraberlik kardeşlik tütsün ocağı.
Üşümesin artık, canlıdan yana ne varsa, İllede çocuklar ve derya kuzular, Titremesin elleri ve ayakları leylekler göçerken.
Aydınlık ki sıcak ısıtsın, Gündüz ile geceyi.
Toprağı yarıp fışkırsın, Buğday tohumları, Dize dize kışkırtsın Börtü böceği.
Yaylada selamlıyorum onları, Bir karış buğdaylar henüz çimlenmiş, Demetleyip kesiyorum, Adetten…çiçeği.
Tanrıya dua ediyorum, Bir bahçıvan işçi gibi. Diliyorum el açıp ayette heceyi.
Bu topraklar bizden sonrada beslesin, Avuç içlerinde kuşları, Rüzgarda salınsın, Meyve ağaçları gelinlik kız gibi, Bir ana gibi emzirsin, Kalabalık eceleri ve niceleri.
El bağlayıp varıyorum, Azımız çok olurken, Yeşerip köklenen dağlara Hü çaputları bağlıyorum. Turnalar ağızlarından muştular taşırken, Bir düşüm aydınlanıyor , Çağrılırken gerçeğe. 21 Mart 2024
Mani olan nedir, söyle gazeli, Sabır tesbih kırsın, yüz gelir bana. Kılavuzdur sana, eyle güzeli, Gönül kırmak olmaz, yoz gelir bana.
Bülbül kanat çırpar, güle çatarak, Her bahar sonrası, sözü atarak, Mâna dağında ah, bağı satarak, Meydan okur cana, toz gelir bana.
Mavi sarmaşığın kokusu gülden, Gecenin anlından öpüyor çölden, Örgü örgü sessiz, yorganı tülden, Bağsız bahçesiz ah, naz gelir bana.
Kuğular semahta, süzülür gizler, Gök bahçesi demi, efsunkar hazlar, Mayası ruhani, mevsimler izler, Dilleri klavuz, saz gelir bana.
En divane aşık, solumdan ağlar, Çoğalır böylece, düşçüldür çağlar, Gözde gönülden ah, muhtaçtır dağlar, Zaman kıyısında, haz gelir bana.
Şu alem otağı, misafir aykız, Toros dağı gibi, uğurlu saykız, Çevrilse kemerle, belinde yay kız, Tülü sevda kokar, yaz gelir bana.
19 MAYIS 1919
Bağımsızlık gayesi, çağlarken bu vatanda, Manevi kuvvet yardı, taşınmazdı esaret. Samsun’a çıkan kudret, sağlarken şu vatanı, Muvaffak hedef vardı, yaşanmazdı esaret.
Bin dokuz yüz on dokuz, Mayıs içinde atam, Namus ve şeref hudut, işgal edilmiş vatan, Ata yurdu kalmıştı, hükümet hasta yatan, Mondros imzası ardı, yaşanmazdı esaret.
Kurtuluşa giden yol, zedelenmiş şartlar zor, Dünya savaşındaki ordu yenilmişti tor, Demir atmış düşmanlar, İstanbul, İzmir’de kor, Rum çeteleri sardı, yaşanmazdı esaret.
İtilaf devletleri, stratejik heveste, İştahları kabarır, Anadolu nefeste, Şartlar ağır ateşkes, cephaneler kafeste, Maraş, Urfa, Adana, yaşanmazdı esaret.
Her taraf yabancı asker, subay dolu vatan, Hiristiyan azınlık, ajanlar kaynar kıtam, Pontus Rum örgütlenmiş, Yunan’dı yurdum satan, Hükümet aciz kaldı, yaşanmazdı esaret.
Karanlık belirsizlik, parçalanmış bir millet, Ufukta bir meşale, düşmana oldu illet, Mustafa Kemal adı, yüce ülküsü millet, Ulusal savaş şarttı, yaşanmazdı esaret.
Türk devletini kurmak ülküsü bir de bayrak, Kuvvâ-yı Milliye ki, halkına oldu toprak, Milli gaye ile Samsun’a basmıştı ayak, Yeğane amaç vardı, yaşanmazdı esaret.
Kurtuluş Savaşı övüncüm bu gün şanımız, Gençlikten atasına yemin gazi canımız, Aykız’ın tül minnettar, cumhuriyet tanımız, Gençlik bayramı aldı, yaşanmazdı esaret.
Nefeste saklanır, çağrının hası, Genişler sonsuzluk, duadır ası, Yok olur doğuşlar, ocaktan yası, Çekilirken kanlar, bezerken geldim .
Aykız ayna tutar, vakit uyanır, Ninni söyler tülüm, hancı ayandır, Gelen misafir ah, saat sayandır, Bir bilmece canlar, çözerken geldim.
BU ŞEHİR
Ah bu şehir, Deli eder insanı. Hangi balkona çıksam Anberden çağlayan bir nehir; Portakal çiçekleri, Limon çiçekleriyle yarışır.
Ben nasıl mahrum kaldım, Ben nasıl göç ettimde gittim? Yıllar içinde yittim…
Ne kadar tanıdık bir dilde ötüşür kuşlar, İnci renginde döşeklerde Çığlık çığlık , Sarhoş sevişirler. Kimin eseri dostlar? Kimin? Görkemli bu bahar. Dünyanın hangi harikası Şimdi yaralarımı sarar.?
Çok eksilmiş taşmışım ben, İki öz bir yaşarken ten, Kendimden göç etmişim , Ömür dağım aşarken ben.
Ben nasıl mahrum kaldım, Ben nasıl göç ettimde gittim? Yıllar içinde yittim…
Sırdaşın mı cahil, dilde dem bozuk? Doğru yoldan çıkıp, çağlayıp coşma. Hizmet edersin hep, menzilsiz tozup, Laf fitili yakıp, dağlayıp coşma.
Semah dönen kişi, paktır ak yüzü, Gülbenk okur dili, bism-i şah közü, Gerçek er, bacılar, hürmette sözü, Şerri dilde çakıp, yağlayıp coşma.
Cem mekânı Allâh, güvercin yurdu, Üçler, beşler, saf saf, yiğitler kurdu, O halkada elest, şehitler nurdu, Kem diline bakıp, çağlayıp coşma.
Meydana çıktıysam, namus derdiğim, Ar şerbeti dolum, kültür verdiğim, Çarkta dönerken hü, özüm serdiğim, Sofu gözle bakıp, bağlayıp coşma.
Aykız türkmen kızı, öter gölünde, Turna semah eder, gelir çölünde, Avaz avaz sazda, yanar, gülümde Zalim boşa akıp , ağlayıp coşma. 10 ocak 2021.
MEKANSIZ KALDIM
En güzel dostumsun, doyamam canan, Büyü mü yaptın ki, mekansız kaldım. Konamam gölüne, sarhoşum yanan, Aşka ne kattın ki, mekansız kaldım.
Çırası meşeden, közüm ah sönmez, Yanarken çağırır, sesi hiç dinmez, Ağıt yakar matem, acılar sinmez, Busen mi tattım ki, mekansız kaldım.
Ta derinden çizdin, incinir yaşım, Gururlu kuşkusuz, eğilmez başım, Dolaşıp dururum göklerde kuşum, Sihir mi yaptın ki, mekansız kaldım.
Derler neden sitem, sadıktır yarin, Elinde bade içer, lisanı narin, İdrak eder her dem, zor günde carın, Kaşın mı çattı ki, mekansız kaldın?
Aykızın yüreği, büyülü olsun, Ebedi zenginlik, erdemle dolsun, Tensel hazlar tülden, ipekten yolsun, Bağım mı sattın ki, mekansız kaldım. 25 Aralık 2020.
YÖNETEN SEN Ufukta boğuşan aşk, sarıya durmuş cihan, Canı cilveli kılan, evreni yöneten sen. Yorgun kıvrılan yollar, yokuşa doğru nihan , Yakarken teni alan, evreni yöneten sen.
İlkeler er geç talan, salt bilinç işgal görür, Erkek dişi fark etmez, istenç benliği bürür . Üstün olan sevdadır, kıyamet kopsa yürür, Akılda teli çalan, evreni yöneten sen.
Yıkıldı efendim, bak, gönül otağım yanar, Bir duman seli varım, gör sızım sızım kanar. Şems gibi yüzün yansır, üryan eksende döner. Yücelerden hü kalan, evreni yöneten sen.
Ben sende yok olurum, sen benim özde yüzüm, Dile gelirken gizin, kaybolur inan hüzün. Boşluk titrer çözülür, kutlu soluktur közün, Beni deryaya salan, evreni yöneten sen.
Aykız aşıktır sana, şuramdan seni buldum, Kendi içimde ışık, anda sıcacık doldun. Tülüme evrende tan, beytullah menzil yolsun, Cihana sultan olan, evreni yöneten sen. Beytullah: ( kâbe için kullanılır) Tanrının evi. 16 Aralık 2020.
DAMLARKEN Kimi zaman yakar hayat, kavurur, Özden çıkıp dışa, kendim damlarken. Sebebi var elbet, zalim savurur, Çıngı gibi başa, kendim damlarken.
İnatçı bir sevda, tedbirsiz çağlar, Kasım kadar solgun, yakarır bağlar. Irak akar korku, gizliden ağlar, Özsu denen kaba, kendim damlarken.
Zerre zerre süzer, kaynaktan tozar, Yiğit dolu ile, gümansız yüzer. Mavi bir hazine, Gökkubbe küser, Evren denen vara, kendim damlarken.
Umut gece titrer, solgun ışıkken, Hasret düşer duygu, ruhum aşıkken. Can yakar tutkular, keser ayıkken, Kurak kalan cana, kendim damlarken.
Aykız’ım biçare, vakit yol alır, Kar kuyusu ne ki? sıvazlar asır. Rivayet olur tül, büyüler ahir, Dil zar olup tara, kendim damlarken. 21 kasım 2020.
DERMAN AZİZİM Hasret tende azar, harabat gönlüm, Minnet etmem hara, derman azizim. Lokman olsa koşar, çırada söndüm, Dara çeker dara, derman azizim.
Derin vech içinde, semah ediyor, Sabır dileği sır, ruhu eziyor, Yıldız gibi çakıp, bağrım eşiyor, Çığlık atar nara, derman azizim.
Diz kırsın sancılar, alayım nefes, Terk etsin canım, boş kalsın kafes, Aşk makamım yanar, kalmadı heves, Yare tüter yare, derman azizim.
Alın yazım bil ki, gazelim bizar, Gümüş ay çatladı, yıkıldı hisar, Külli nefssin vara, gönlüme sızan, Cana kıyar cana, derman azizim.
Aykız der yakarış sana dilimden, İnkar etme sakın, derya derinden, Çare yok dönüyor, vuslat yüzünden, Tülüm yanar sana, derman azizim. Küllü nefs: Evrenin ruhu… 20 Ekim 2020.
Dört mevsim toprak özde, renkler sual edilmez, Birliğin içinde giz, vasıl olur erilmez. Biçare beden korda, zerre huzur ekilmez, Peyda olur o sözün, gözden taşarken sevda.
Evrensel bir öğretmen, bağban olur çalıma, Bir teselli sunar ki, meydan okur varıma. Kutsanmış şıra dilde, yakar şifa karıma, Nefesim keser közün, gözden taşarken sevda.
Aykızım hak değil mi, gönlü yakan çıramız? Bükülsün zaman günde, iki cihan aramız. Aşk-ı niyaz edelim, kevser alsın harımız. Çağlayıp akar tülüm, gözden taşarken sevda.
Viran çağlar kalem, yakar kavurur. Dayanılmaz sözler, cismimi yakar. Zaman tufan sunar, yıkar savurur. Talih sağır duymaz, isimini yakar.
Ruhun sesi yoktur, dili bülbül sağar. Akar gönlüme aşk nasip Hak yağar. Sorgu sual duman, nazı sis boğar. Kalem inat caymaz, cismimi yakar.
Dört yanım tüter, külden harmanım, Yiterim demde hü, birlik dermanım, Bir mavi mekanda, çağcıl fermanım, Firar kalem doymaz, ismini yakar .
Yıldız gibi parlar kutsal çıramız, Halden hale geçer, balmış şıramız, Gümüş kalem harlar, alev aramız, Vücut evim aymaz, resmini yakar.
Aykız zara düştü, canı bitirir, Çehre söndü misal, tülü yitirir, Aşkta yıllandı ten, mabet getirir, Kalem derman koymaz, cismimi yakar. 16 şubat 2021
KOCA BİR SEVDA Gayret bulur canım, aşığın çile, Kilitli solumdan , koca bir sevda. Ya taşarsa özüm maşuğun sile , Dökülür yolumdan, koca bir sevda.
Ey sonsuzda gölgem, dirilsin gece, Donup kalmasın mor, dökülsün hece, Sevdanın uykusu, nöbette nice, Sarhoştur dolumdan, koca bir sevda.
Sen efendim bense, döngüde çıra, Aşkı satarmı hiç, çeksede dara, And olsun içerim, açsada yara, Tutarken kolumdan, koca bir sevda
Gün geceye döner, kapanır gözler, Zaman yatagından, düşteyken sözler, Hasret giderir ruh, sararken közler, Bir ah der solumdan, koca bir sevda.
Aykız kirpik ıslak, yağmur vuruyor, Kuşatan zaman çığ, korku yoruyor, Daim oldu hüzün, sürme kuruyor, Tüterken tülümden, koca bir sevda.
30 ocak 2021
BİL YETER Kİ Oysa hurma dalda, ballanır gördüm, Kimse bilmez özü, sen bil yeter ki. Zaman kırılır can, sallanır gördüm, Çığlık atan gözü, sen sil yeter ki.
Gönül harabatsa, kapısı taştan, Canı bölünürken, çığlıktır yaştan, Çözülemez sorunlar, aşk ile baştan, Derman olur sözü, sen bil yeter ki.
Duygu taşınırken, yürek telime , Yediveren duan, kemer belime, Meyve veren bağın, şerbet dilime, Dolup taşan yüzü , sen sil yeter ki.
Dıştan bakmak yetmez, yokluğun pervan , Sana ermez isem, muradım kervan, Özü daim kılan, yüceden devran, Zaman döner bazı, sen bil yeter ki.
Aykız’a sır yüklü, bir başka suna, En düşçül yarışım, çağrısın bana, Mor salkımlar sarhoş, berduşluk sana, Beyaz tüle yazı, sen bil yeter ki.
20 Ocak 2021
HASRET ÇEKERKEN Söze dönüşür ruh, hazine beden, Işık olur bil ki, hasret çekerken. Gizli tattır baden , özüne diden , Demin alır bil ki,hasret çekerken.
“Yazarlar” cameəsi olaraq, bizim üçün çox dəyərli olan, hörmətli yazarımız Leyla xanımı doğum günü münasibəti ilə “Nizami Gəncəvi” diplomu ilə təltif edirik. Doğum gününüz qutlu olsun, Leyla xanım!